Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi
Onur kırıcı muamelelerin mağdur üzerindeki etkisi; mağdurda korku, anksiyete ve aşağılık duygusu yaratması ve onları kendisi veya başkaları karşısında alçaltıcı niteliktedir. Mağdurun fiziksel veya moral direncini kırmaya yönelik uygulamalar yahut mağduru iradesine veya vicdanının aksine hareket etmeye yönelten uygulamalar bu kapsamdadır. Kişiyi kamu önünde teşhir etme, kamu gücünün veya görevlilerinin oyuncağı haline getirme, fiziki ceza verme gibi muameleler onur kırıcı muamele kavramı içerisine girmektedir. Onur kırıcı davranışlar sadece moral değerleri üzerinde etkili değildir. Mağdurun manevi bakımdan olduğu kadar maddi bakımdan da zarar görmesi mümkündür[523]. AİHS bakımından insanlık dışı muamele doktrinde, Sözleşmenin amacına göre, “uygulandığı insanın bedensel dokunulmazlığına önemli müdahaleler oluşturan bütün hareketler” olarak değerlendirilmektedir.[520] Mahkeme, insanlık dışı muamele bakımından da asgari ağırlık düzeyine ulaşma ölçütünü kullanmaktadır. “Yaşama hakkı” mutlak, sınırı olmayan bir hak değildir.
Ast veya üstün birbirlerine yönelik fiili tecavüzü büyük oranda hiyerarşik düzene zarar verir. Fiilin cezasını ağırlaştıran husus da hiyerarşik yapıya verdiği zarardır. Ast ya da üstün kişilik veya beden bütünlüğünün korunması ikinci planda kalır. Bu nedenledir ki, aynı statüde memurların birlerine karşı fiili tecavüzü bu bent kapsamında sayılmamıştır[224]. Maddesine göre, Devlet memurlarının, doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlamak amacıyla hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır\. Burada vakit geçir, unutulmaz anlar yaşa. paribahis\. Bu nedenle suçun oluşabilmesi için çıkar sağlamanın görevle ilgili olması gerekir[206]. Devlet memurlarının yükümlülükleri genel olarak 657 SK’nun “Ödev ve Sorumluluklar” başlıklı ikinci bölümünde 6-16. Ancak Devlet memurlarının yükümlülükleri bu maddelerle sınırlı değildir. Başka mevzuat hükümlerinden ve yaptıkları görevden kaynaklanan yükümlülükleri de vardır[165].
- Denetimler esnasında, mevzuata aykırılıklar tespit edilirse, işyerine bir defaya mahsus olmak üzere on beş günlük süre verilir.
- Kurulun ilk toplantısında asıl üyeler aralarından bir başkan ve sekreter seçerler.
Ortada Sözleşme-Kanun çatışması bulunduğundan çözümü Anayasanın 90. Maddesinde aranacak ve ulusal kanun hükümleri ihmal edilerek doğrundan sözleşme hükümleri uygulanacaktır. Ancak kanunun bunca olumlu yönüne rağmen, kanun yolunu düzenleyen 3. Maddelerde, neredeyse tüm idari cezaları sulh cezaya yönlendirerek, Türk yargı sistemini ters yüz etmiştir. Çünkü Anayasamız dünyada geçerli olan iki sistemden birisi olan “yargı ayrılığı” rejimini kabul etmiştir[46]. Buna göre yargı örgütü yerel mahkemelerden temyiz merciine kadar adli yargı-idari yargı şeklinde iki ayrı organ olarak örgütlenmiştir. Yargı ayrılığı rejiminin doğal (ve zorunlu) sonucu ise, idari işlem ve eylemlerden dolayı idari yargı yolunun geçerli olmasıdır. Anayasa değişmediği sürece yasa koyucu bile bunun aksini takdir edemez. Maddenin iptaline ilişkin kararında, AY’nın 125, 140, 142 ve 155. Maddelerine vurgu yaptıktan sonra, “Bu kurallara göre, Anayasada idari ve adli yargının ayrılığı kabul edilmiştir. Bu ayrım uyarınca idarenin kamu gücü kullandığı ve kamu hukuku alanına giren işlem ve eylemleri idari yargı, özel hukuk alanına giren işlemleri de adli yargı denetimine tabi olacaktır. Buna bağlı olarak idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun geniş takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir.”[47] Nitekim AYM benzer gerekçelere, daha önce imar para cezalarına karşı sulh ceza mahkemesini görevli kılan 3194 sayılı yasanın 42.
(2) Disiplin soruşturmacısı olarak tek bir kişi görevlendirilebileceği gibi en az üç kişiden oluşan bir heyet de görevlendirilebilir. (2) Takdir hakkı mutlaka gerekçeli olarak kullanılır. Hesap blokesi, kredi kartı ya da kredi gibi borçlar nedeniyle yapılmışsa, ödeme işlemi gerçekleştiğinde otomatik olarak banka tarafından kaldırılır. Bu tür durumlar için herhangi bir resmî işleme gerek yoktur. Ödeme tamamlandıktan sonra banka yetkilileriyle iletişime geçilerek hesap blokesi kaldırılabilir. Vergi borcu, KYK ödemeleri gibi sebeplerden ötürü gerçekleşen blokeler, vergi daireleri ile iletişime geçilerek kaldırılabilir. Vergi daireleri, borçların ödenebilmesi için belirli aralıklarla yapılandırma işlemleri yapar. Eğer maaşlı olarak çalışan biriyseniz, bu durumda vergi dairesinden maaşınızın belirli bir yüzdesine el koymasını isteyebilirsiniz. Böylece vergi dairesi, her ay bu tahsilatı gerçekleştirir ve bu durumda hesap blokesi de kaldırılır.
Öngörülen idari para cezalarını veren belediye organları da farklılıklar göstermektedir[30]. Bundan sonra Kabahatler Kanununun yasalaşma süreci ele alınarak, özellikle Türk Yargı örgütüne Anayasal düzeyde etki eden “itiraz mercii”ne ilişkin yaşanan safha tahlil edilecektir. Maddesi ile, yargı ayrılığı rejimine göre şekillenen Türk Yargı Sisteminin ezberi bozulmuştur. Tipik idari işlem olan hatta adı da “idari yaptırım” olan pek çok cezaya karşı adli yargıya itiraz yolu benimsenmiştir. Bir idari yargı mensubu olarak, bu gelişme hassasiyetle takip edilmiş, yasanın yargı ayrılığı rejimini ihlal ettiği sonucuna varılarak Başkanı olduğum Malatya Bölge İdare Mahkemesince Anayasa Mahkemesine (AYM) müracaat edilerek[1] Kabahatler Kanununun 3. Maddeyi neredeyse aynen iptal edilen haliyle tekrar yürürlüğe koymuştur[3]. Halen Kabahatler Kanunu uyarınca pek çok idari işleme (ceza) karşı adli yargıya (sulh ceza mahkemesine) itiraz edilmektedir. Kabahatler Kanunu, Anayasanın yargı ayrılığı rejimi tercihini etkileyen bu yönüyle esas konu yanında genişçe tartışılacaktır. İdari para cezasının ödenmemesi durumunda bu cezanın hapis cezasına çevrilmesi söz konusu değildir. İdari para cezasını ödemeyen kişi hakkında icra takibi yapılarak bu tutarın tahsil edilmesi mümkündür.
Bununla beraber, diğer Akit Devlette elde edilen ve bundan önceki cümlede bahsedilen sermaye değer artış kazançları, iktisap ve elden çıkarma arasındaki süre bir yılı aşmadığı takdirde, diğer Akit Devlette vergilendirilecektir. Bir Akit Devlet mukimince, diğer Akit Devlette yer alan ve 6 nci maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, faizin diğer Akit Devlete ya da bu diğer Devletin Merkez Bankasına ödenmesi halinde, söz konusu faiz elde edildiği Akit Devlette vergiden istisna edilecektir. Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de dâhil olmak üzere işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir. B) Bir teşebbüs tarafından, çalışanları veya teşebbüs tarafından bu amaçla görevlendirilen diğer personel aracılığıyla bir Akit Devlette ifa edilen ve herhangi bir 12 aylık dönemde (aynı veya bağlı proje için) toplam altı aylık süre veya süreleri aşan, danışmanlık hizmetleri dâhil hizmet tedarikleri. İnternetten içerik kaldırma ve erişimin engellenmesi; ihlalin konusu olan haber, makale, video, resim, fotoğraf ve diğer görsellerin kaldırılması, ilgili web sitesine internet üzerinden erişimin kısıtlanması gibi temel hak ve özgürlükleri doğrudan ilgilendiren bir talep olduğundan bir bilişim avukatı vasıtasıyla yasal yollara başvurulmasında yarar vardır. B- Gazetecinin sorumluluğuGazeteci; basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüstçe kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele eder. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal nitelik taşır. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir.